Çevrimiçi Oyun Hesabının Ele Geçirilmesi

Çevrimiçi Oyun Hesabının Ele Geçirilmesi, Dünyada milyonlarca kişinin tutkunu olduğu internet üzerinden oynanan çok kullanıcılı oyunları Türkiye’de de açıklanan verilere göre yaklaşık olarak 7 milyon kullanıcı oynamaktadır. Söz konusu çok kullanıcılı oyunlarda sıklıkla sanal bir dünya yaratılarak, oyun içerisinde kontrolü altında bulunan bir karakter oyuncuya sunulmaktadır. Oyuncu uzun süresini ayırarak, oyunda karakterinin gelişimini sağlamakta, ayırdığı sürenin de yanında belirli parasal yatırımlar da söz konusu olabilmektedir. Kimi oyun firmalarının gelişen sektöre istinaden aylık gelirlerinin 1 milyon TL sınırını aştığını görmekteyiz. Bununla birlikte, oyuncuların süre ve para harcayarak geliştirdikleri karakterler de, internet üzerinden 100 000 TL ye kadar alıcı bulabilmektedir. Gelişen teknoloji ile, bireylerin meşguliyetleri doğrultusunda, kimi oyun sözleşmelerinde aksi hüküm bulunsa dahi söz konusu sanal ticaret günümüzde bir sektör haline gelmiş durumdadır.
Çevrimiçi oyun sektörünün bu derece gelişmesi sonucunda, ülkemizde oyunculuk kavramı hem sivil mecrada, hem de hukuk mecrasında daha da bilinir hale gelmektedir. Kullanıcıların hesaplarının ekonomik bir değere sahip olması ve ticari bir unsur olması sebebiyle, çeşitli bilişim suçları meydana gelebilmektedir. Kullanıcıların söz konusu suçların mağduru olması durumunda ise, fiilin hukuken suç teşkil ettiğinin bilinmemesi sebebiyle çoğu kez ilgili makamlara şikayet dahi edilmemektedir. Bu yazımda çevrimiçi oyunlarda, kullanıcının hesaplarının iradesi dışında elinden çıkışını ve kullanıcının iradesi olmaksızın hesap üzerinde değişiklik yapılmasını Ceza Hukuku kapsamında inceleyeceğim. Türk Ceza Hukuku mevzuatında konumuza ilişkin, çevrimiçi oyunlarda kullanıcıların hesaplarında iradesi dışında değişiklik yapmak gibi, yalnızca kullanıcının hesabına iradesi dışında giriş yapmakta suç olarak düzenlenmiştir.
Bu kapsamda öncelikle, Türk Ceza Kanununun onuncu bölümünde ”Bilişim Alanında Suçlar” başlığı altında TCK 243. maddesini incelediğimizde, bilişim sistemine girme suçunu düzenlediğini görmekteyiz.
Madde 243(1) Bir bilişim sisteminin bütününe veya bir kısmına, hukuka aykırı olarak giren veya orada kalmaya devam eden kimseye bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası verilir.(2) Yukarıdaki fıkrada tanımlanan fiillerin bedeli karşılığı yararlanılabilen sistemler hakkında işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranına kadar indirilir.(3) Bu fiil nedeniyle sistemin içerdiği veriler yok olur veya değişirse, altı aydan iki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.(4) Bir bilişim sisteminin kendi içinde veya bilişim sistemleri arasında gerçekleşen veri nakillerini, sisteme girmeksizin teknik araçlarla hukuka aykırı olarak izleyen kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Evleviyetle ”bilişim sistemi” kavramını açıklamak gerekirse; Bilişim sistemi, verileri toplayıp yerleştirdikten sonra bunları otomatik işlemlere tâbi tutma olanağını veren manyetik sistemlerdir diyebiliriz. Çevrimiçi oyunların çalışma tarzını incelediğimizde ise; sistemsel verileri, ana sunucu ve kullanıcılar arasında transfer ederek, söz konusu verileri görsel olarak kullanıcılara sunmak suretiyle, kullanıcıların keyif almalarını sağlayan uygulama tipi olduklarını görmekteyiz. Bu kapsamda söz konusu çevrimiçi oyun uygulamalarının ”bilişim sistemi” kavramı kapsamında oldukları aşikardır. Maddede suçun faili yahut mağduru kapsamında ek özellik belirtilmemesi sebebiyle, suçun faili ve mağduru herkes olabilecektir.
Çevrimiçi oyun uygulamasına, hukuka aykırı olarak girmek veya orada kalmaya devam etmek fiili maddenin ilk fıkrasında düzenlenen suç tipine uygundur. Söz konusu fıkra hükmü uyarınca uygulamaya girişte, belirli verileri elde etme gayesi olup olmamasının önemi yoktur. Bu açıdan madde hükmünce, çevrimiçi oyun uygulamasına, kullanıcının rızası dışında hukuka aykırı olarak giren yahut orada kalmaya devam eden kimse, bir yıla kadar hapis yahut adli para cezasına çarptırılacaktır. Hükümde ifade edilen hapis ve adli para cezası seçenek yaptırımdır.
Konumuzla ilişkili olarak söz konusu maddenin üçüncü fıkrasını da incelemek gerekirse, suçun neticesi sebebiyle ağırlaşmış halini görmekteyiz. Üçüncü fıkra hükmünde, birinci fıkrada tanımlanan suçun işlenmesi nedeniyle sistemin içerdiği verilerin yok olması veya değişmesi hâlinde failin, suçun temel şekline nazaran daha ağır ceza ile cezalandırılması öngörülmüştür. Burada dikkat edilmesi gerekilen husus, failin söz konusu durumda verileri yok etme veya değiştirme kastının bulunmamasıdır. Nitekim failin kastının olduğu varsayımda meydana gelen suç TCK 243. maddesinde düzenlenen bilişim sistemine girme suçu değil, TCK 244. maddesinde düzenlenen sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme suçu olacaktır. Konumuza uyarladığımızda, çevrimiçi oyun uygulamasına hukuka aykırı şekilde giriş yapmış olan fail, kastı olmaksızın oyun kapsamında veri kaybı yahut değişimine sebebiyet vermiş ise, üçüncü fıkra hükmü uyarınca altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacaktır.
Akabinde konumuzla daha ilişkili olan TCK 244. maddesini incelediğimizde, sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme suçunun düzenlendiğini görmekteyiz.
Madde 244(1) Bir bilişim sisteminin işleyişini engelleyen veya bozan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.(2) Bir bilişim sistemindeki verileri bozan, yok eden, değiştiren veya erişilmez kılan, sisteme veri yerleştiren, var olan verileri başka bir yere gönderen kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.(3) Bu fiillerin bir banka veya kredi kurumuna ya da bir kamu kurum veya kuruluşuna ait bilişim sistemi üzerinde işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.(4) Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan fiillerin işlenmesi suretiyle kişinin kendisinin veya başkasının yararına haksız bir çıkar sağlamasının başka bir suç oluşturmaması halinde, iki yıldan altı yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.
Yukarıda açıkladığım üzere bilişim sistemi niteliğinde olan çevrimiçi oyun uygulaması, sistemsel verileri, ana sunucu ve kullanıcılar arasında transfer etmek ve söz konusu verileri görsel olarak kullanıcılara sunarak, kullanıcıların keyif almalarını sağlayan bir uygulama tipidir. TCK 244. maddesinin ikinci fıkrasını incelediğimizde, bilişim sistemindeki verileri bozmak, yok etmek veya değiştirmek suçunun yaptırıma bağlandığını görmekteyiz. 243 üncü maddenin üçüncü fıkrasında düzenlenen suç tipinden farklı olarak, bu durumda failin söz konusu verileri değiştirmek, yok etmek, bozmak yahut başkasına göndermek kastının mevcudiyetidir. Söz konusu maddede suçun faili ve mağduru hakkında ek bir özellik tanımlanmaması sebebiyle, suçun faili herkes olabilecektir. Bununla birlikte suçun mağduru da söz konusu eylemden zarar gören herkes olabilecektir. Konumuza ilişkin hükmü uyarladığımızda, söz konusu çevrimiçi oyuna hukuka aykırı şekilde giriş yaparak uygulama içerisindeki verileri değiştiren (hesapta değişiklik yapan) yahut yok eden bireyin altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağını görmekteyiz.
Çevrimiçi oyunlarda kullanıcının rızası dışında verilerin değiştirilmesi hususu, sıklıkla kullanıcı hesabının maddi bir değere sahip olması ve bu değerden haksız kazanç elde etme amacına yönelik olmasına istinaden; bu amaca yönelik meydana gelen eylemlerin (hesabın ele geçirilmesi vb.) TCK 244. maddesinde düzenlenen sistemi bozma, engelleme, verileri yok etme ve değiştirme suçunun son fıkrasında düzenlenen temel cezanın ağırlaştırılmış haline tabi olacağını ifade etmek gerekir. Burada yer alan hükme göre, söz konusu eylemin haksız kazanç elde etme amacına yönelik olması halinde fail, iki yıldan altı yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasına çarptırılacaktır. Hükümde ifade edilen hapis cezası ve adli para cezası seçenek yaptırım değildir. Dolayısıyla yargıç, fail aleyhine takdir edeceği düzeyde hapis ve adli para cezasına hükmedecektir.
Bu kapsamda 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 11 ve 12 inci maddeleri uyarınca, söz konusu durumda görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemeleridir. Ceza davasını takiben, zararın aynen temini mümkün olmadığı durumlarda, söz konusu zararın tespiti ile mağdurun, tazminat davası açma hakkı saklıdır.
Yargıtay 13. Ceza Dairesi10.10.2017E. 2016/2155, K. 2017/10403Katılanın 23.10.2011 tarihinde internette Knight Online isimli oyunu oynarken bilgi ve rızası dışında e-posta adresine girilerek şifresinin ve e-posta adresinin değiştirildiğini ve oyun karakterlerinin çalındığını, karakterlerini çalan şahsın olaydan 10 dakika önce kendisine mesaj gönderdiğini, oyun içi iletişim sayesinde çalınan oyun karakterlerini G.. E. isimli şahsın satın aldığını beyan ettiği;a- Verilerin hukuka aykırı olarak ele geçirilip, bundan da yarar sağlanmasının; ekonomik değer taşısa dahi veriyi taşınır mal haline getirmeyeceği, bu itibarla; suçun sübutu halinde eylemin, 5237 sayılı TCK’nın 244/4 üncü maddesindeki suçu oluşturacağı gözetilmeksizin suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,b- Eylemin sübutu halinde tek suç oluşturacağı gözetilmeksizin, sanığın TCK’nın 142/2-e maddesi gereğince mahkumiyetine karar verilmesinin ardından, aynı yasanın 243. ve 244 üncü maddeleri gereğince Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasına karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş..